Anasayfa
Latest images
Prof. Dr. Sadık Tural ****** ve Stalin arasında yaşanan ilginç bir gerginliği ilk kez Sovyetler Birliği gizli arşivlerine dayandırarak açıkladı.
Olayın, ******’ün 1936 yılında Ankara’da Rus Büyükelçiliğinin verdiği bir resepsiyona gitmesiyle yaşandığını belirten ****** Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Sadık Tural, ******’ün resepsiyona gece saat 01.30’da, şahsi dostları ve manevi kızlarıyla ve zeybek çaldırmak üzere yanında getirdiği müzisyenlerle gittiğinin bilindiğini söyledi.
Bundan sonraki olayların 1952 yılında bir İstanbul gazetesinde yayınlananlardan farklı olduğunu, kendisindeki belgenin Sovyetler Birliği’nin gizli arşivinden alındığını ve Stalin’in kendi imzası ve yazıları olduğunu ifade eden Tural, olayı şöyle aktardı:
“Buna göre, Gazi Paşa, Rusya Büyükelçiliğine bir soru soruyor. ‘Cumhuriyet Bayramımız dolayısıyla sizin lideriniz beni niçin kutlamadı?’ O zamanın Büyükelçisi Karahan, Cumhurbaşkanları Kalinin kendilerini kutladığını söylüyor. ******’ün cevabı müthiş; ‘Sizin Cumhurbaşkanınız, aynı zamanda önderiniz midir?’ Cevap, ‘Hayır’. ****** soruyor; ‘Önderiniz kim?’ Cevap; ‘Stalin’. ******; ‘Öyleyse, o beni kutlayacak. Ben ülkemin hem Cumhurbaşkanı, hem önderiyim. Kalinin değil, bana kutlama mesajını Stalin göndersin’ diyor.
Büyükelçi Karahan, ******’ün Stalin’i doğrudan aramasını isteyerek, bu işe karışmak istemediğini söylüyor. ****** de bunun üzerine: ‘Niçin ben ilk adımı atayım’ dedikten sonra, tarihi cümleler geliyor:
‘Ben bunu ancak eşit şartlarda yapabilirim. Eğer beni kabul ettiklerini hissediyorsam yapabilirim. Başka türlü işlerine evet diyemem. Sizin biliyorum, güçlü ve mekanize edilmiş büyük ordunuz var ve ondan korkmuyorum, sizlerden korkmuyorum. Benim arkamda 18 milyon halkım var. Benim emretmem yeterlidir. Halkım arkamdan nereye isterse gelir. Ben çok zarar verebilirim, elbette bunu hiçbir zaman yapmam, çünkü benim sözüm, benim dostluğum gibi kutsaldır.’”
****** ile Büyükelçi’nin bu diyalogu “çok gizli” damgası ve “Stalin ile Molotov tarafından okunması” notu ile eklenerek Stalin’e sunulduğunu belirten Tural, Stalin’in ******’ün sözlerini okuduktan sonra, “Dostumuz, ******’ün sözleri ilgiyle, dikkatle okunsun” dediğini kaydetti.
Tural, “O tarihlerde dünyanın yüreğini hoplatan Stalin’in ****** konusunda daima dikkatli olduğu, ****** ölünceye kadar Türkiye aleyhine hiçbir şeyi açıktan söylemediği gerekçesini, buradan aldığı hususunu arz ediyorum” diye konuştu.
Olayın, ******’ün 1936 yılında Ankara’da Rus Büyükelçiliğinin verdiği bir resepsiyona gitmesiyle yaşandığını belirten ****** Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Sadık Tural, ******’ün resepsiyona gece saat 01.30’da, şahsi dostları ve manevi kızlarıyla ve zeybek çaldırmak üzere yanında getirdiği müzisyenlerle gittiğinin bilindiğini söyledi.
Bundan sonraki olayların 1952 yılında bir İstanbul gazetesinde yayınlananlardan farklı olduğunu, kendisindeki belgenin Sovyetler Birliği’nin gizli arşivinden alındığını ve Stalin’in kendi imzası ve yazıları olduğunu ifade eden Tural, olayı şöyle aktardı:
“Buna göre, Gazi Paşa, Rusya Büyükelçiliğine bir soru soruyor. ‘Cumhuriyet Bayramımız dolayısıyla sizin lideriniz beni niçin kutlamadı?’ O zamanın Büyükelçisi Karahan, Cumhurbaşkanları Kalinin kendilerini kutladığını söylüyor. ******’ün cevabı müthiş; ‘Sizin Cumhurbaşkanınız, aynı zamanda önderiniz midir?’ Cevap, ‘Hayır’. ****** soruyor; ‘Önderiniz kim?’ Cevap; ‘Stalin’. ******; ‘Öyleyse, o beni kutlayacak. Ben ülkemin hem Cumhurbaşkanı, hem önderiyim. Kalinin değil, bana kutlama mesajını Stalin göndersin’ diyor.
Büyükelçi Karahan, ******’ün Stalin’i doğrudan aramasını isteyerek, bu işe karışmak istemediğini söylüyor. ****** de bunun üzerine: ‘Niçin ben ilk adımı atayım’ dedikten sonra, tarihi cümleler geliyor:
‘Ben bunu ancak eşit şartlarda yapabilirim. Eğer beni kabul ettiklerini hissediyorsam yapabilirim. Başka türlü işlerine evet diyemem. Sizin biliyorum, güçlü ve mekanize edilmiş büyük ordunuz var ve ondan korkmuyorum, sizlerden korkmuyorum. Benim arkamda 18 milyon halkım var. Benim emretmem yeterlidir. Halkım arkamdan nereye isterse gelir. Ben çok zarar verebilirim, elbette bunu hiçbir zaman yapmam, çünkü benim sözüm, benim dostluğum gibi kutsaldır.’”
****** ile Büyükelçi’nin bu diyalogu “çok gizli” damgası ve “Stalin ile Molotov tarafından okunması” notu ile eklenerek Stalin’e sunulduğunu belirten Tural, Stalin’in ******’ün sözlerini okuduktan sonra, “Dostumuz, ******’ün sözleri ilgiyle, dikkatle okunsun” dediğini kaydetti.
Tural, “O tarihlerde dünyanın yüreğini hoplatan Stalin’in ****** konusunda daima dikkatli olduğu, ****** ölünceye kadar Türkiye aleyhine hiçbir şeyi açıktan söylemediği gerekçesini, buradan aldığı hususunu arz ediyorum” diye konuştu.
